202004.23
Off
0

Corona Virüsü Sebebiyle İş Sözleşmesinin Askıya Alınması (Ücretsiz İzin)

Dünyanın pek çok ülkesinde görülen ve ülkemize de sirayet eden Covid-19 ya da bilinen adıyla Corona Virüs solunum yolu bulaşıcı hastalığının insan ve toplum sağlığını ciddi şekilde tehdit ettiği ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından “Uluslararası Kamu Sağlığı Acil Durumu” ilan edildiği bu günlerde, diğer pek çok ülke gibi ülkemizde de hayat durma noktasına gelmiştir. Üniversite ve okulların tatil edildiği, zorunlu olmadıkça insanların evlerinden çıkmadığı ve imkânı olan hemen her işletmenin “evden çalışma” usulüne döndüğü bu günlerde bu imkâna sahip olmayan pek çok işyeri ve çalışanları nasıl bir yol izlemesi gerektiği konusunda arayış içerisine girmiştir. Bu kapsamda “iş sözleşmesinin askıya alınması” konusunda işçi ve işveren açısından kısa bir değerlendirilme yapılmışsa da mevzuatta yapılan önemli değişiklikler sebebiyle yazımızı güncelliyoruz.

Daha önce belirttiğimiz gibi sürekli bir borç ilişkisini ortaya koyan iş sözleşmesinin, ortaya çıkacak bazı nedenlerden dolayı geçici süre ile askıya alınabilmesi mümkündür. İş sözleşmesinin askıya alınması işçi ya da işverene dair nedenlerden kaynaklanabilir. İş Kanununa eklenen geçici 10 ncu maddeden önce; işverenin talebi ile sözleşmenin askıya alınması (ücretsiz izin) -çalışma koşullarında işçi aleyhine esaslı değişiklik oluşturacağından- İş Kanununun 22 nci maddesi uyarınca işçinin yazılı kabulüne bağlıydı. Ancak Geçici 10 ncu madde kapsamında iş sözleşmesinin işveren tarafından İş Kanunu 25/II maddeleri hariç feshedilemeyeceği düzenlenmiş ve bununla birlikte işverene, işçinin yazılı onayını almaksızın tek taraflı olarak ve üç aylık süreyi geçmemek üzere tamamen yahut kısmen ücretsiz izne ayırabilme hakkı tanınmıştır.

Bu durumda üç ay süre ile işveren, işçiyi İş Kanunu 25/II ‘de sayılan ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı sebepler dışında işten çıkartamayacak ancak bu süre zarfında ücretsiz izne ayırabilecektir. Ücretsiz izne ayrılan işçi ise sözleşmeyi bu sebebe dayanarak feshedemeyecektir. Ancak diğer sebeplerin gerçekleşmesi halinde (örn: maaşının ödenmemesi, fazla mesai ücretinin ödenmemesi, SGK priminin düşük gösterilmesi, tacize uğraması, darp edilmesi vb) şüphesiz ki işçinin, sözleşmeyi fesih hakkı bulunmaktadır.  Yasada bulunan üç aylık sürenin, Cumhurbaşkanı Kararı ile altı aya kadar uzatılması mümkündür.

İş Hukukuna ilişkin yapılan bir diğer önemli değişiklik ise İşsizlik Sigortası Kanununa eklenen Geçici 23,24 ve 25 nci maddelerdir. Buna göre Geçici 23 ncü madde ile Kısa Çalışma Ödeneğine başvuru koşulları değiştirilmiş ve işsizlik sigortası hak etme koşulları yerine son üç yıl içinde 450 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası priminin ödenmiş olmasının yanında 60 gün hizmet akdine tabi çalışma yeterli görülmüştür.  Yasaya eklenen Geçici 25 nci madde uyarınca covid -19 sebepli kısa çalışma başvuruları için, uygunluk tespitinin tamamlanması beklenmeksizin ödeme yapılması düzenlenmiştir. Kısa çalışma ödeneği kapsamında işçiye asgari ücretin %150’sini geçememek koşuluyla son oniki aylık ortalama brüt kazancının % 60 oranında ödeme yapılacaktır.

Son olarak Geçici 24 ncü madde ile yapılan düzenleme uyarınca, İş Kanunu Geçici 10 ncu maddesine istinaden ücretsiz izne ayrılan ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayan işçilere günlük 39,24 TL ödeme yapılması düzenlenmiştir.

Özetle; covid-19 kaynaklı küresel kriz sebebiyle çalışma hayatında yaşanacak olumsuzlara karşı bir takım düzenlemeler yapılmıştır. Bu kapsamda üç ay süre ile işverenin fesih hakkı sınırlandırılmış ancak işverene, işçiyi ücretsiz izne çıkartma hakkı tanınmıştır. Kısa çalışma ödeneğine başvuru şartları hafifletilmiş ve uygunluk değerlendirmesi yapılmaksızın başvurulara ilişkin ödemelerin yapılması düzenlenmiştir.  Son olarak işsizlik fonundan, ücretsiz izne ayrılan işçilere günlük 39,24 TL ödeme yapılmasına karar verilmiştir.